Abdülhamid Çolpon (1897-1938)-Şiirler

ARKADAŞLARLA PAYLAŞ:

Abdülhamid Çolpon (1897-1938)-Şiirler
RUH
 
Üzgünüm neden bu kadar üzgünsün 
Yüzüklerle arkadaş oldun mu? 
Na faryoding, na kaçış bor 
Neden bu kadar yavaşsın
 
Hakaret dili incitmez, 
Aşağılama sonsuza dek ortadan kalkacak mı? 
Zincirler kırılır mı
Şimdi kılıçlar kırılmayacak mı?
 
Yaşıyorsun ölmedin 
Sen insansın, sen insansın; 
Prangalar, boyun kıvrımları, 
Siz de özgür doğdunuz! ..
 
GÜZEL
 
Karanlık gecede maviye bakıyorum
Size en parlak yıldızı soruyorum. 
Yıldız utandı ve başını eğdi. 
Diyor ki: Onu rüyada görüyorum. 
Rüyalarımda görüyorum çok güzel 
O bizden daha güzel, aydan daha güzel!
 
Aya baktığımda 
Seni bir ay içinde emmeye başlayacağım 
Ve "Kırmızı ceviz" diyor. 
Rüyamda gömülü bir beyazla tanıştım. 
Beyaza gömüldüğünde çok güzel 
O benden daha güzel, günden daha güzel! "
 
Sabah erken rüzgar saçlarını uçurur 
Beni geçtiğinde soracağım. 
Der ki: "Bir bak, yolunu kaybetmiş, 
Kayaların arasında yürümek istiyorum! 
Onu gördüm - çok güzel 
Aydan daha güzel, günden daha güzel!
 
Ayrıldığında güneş parlayacak. 
Ona seni sormuyorum bile. 
O da utancından saklandı ve kaçtı. 
"Baktım, aşağı inmeden önce sağda" diyor. 
Sağda gördüğümde çok güzel 
O aydan daha güzel, benden daha güzel!
 
Neden fakirim ve onu seviyorum? 
Onun için yanıyorum, yanıyorum. 
Başımı sıkı çalışmaya koydum 
Aşığım… Aşığım… Kime aşığım? 
Sevdiğim "sevgili" çok güzel 
Aydan daha güzel, günden daha güzel !!! ”
 
MOR
 
Mor musun, mor musun
Sokakta para için satılır.
Ben mor muyum? ben mor muyum
Aşık mı keder?
 
Mor, neden biraz açılmıyorsun
Ücretsiz bir kahkaha olmadan ayrılmak mı?
Mor, neden koklamıyorsun
Yere eğildin mi, gerildin mi?
 
Mor,
Bana söyle
Onlar kim,
Kucağınızda bir iğne mi?
Mor,
Bir şey söylemek
O ne tür eller?
Esneme, koku, sokma?
 
Mor, çok güzel bir yüzün var
Neden daha uzun gülmüyorsun?
Mor çok çekici
Kalbime parfüm dökmeyecek misin?
Mor ağla mor hadi
Kederimi kederime ekle.
Mor, göğüslerim senin için özgür
Buradan maviliklere uçun.
 
Mor, güzel, hüzünlü gelmeyeceksin
Keder harika, keder bilmiyorsun
Bana gülmüyorsun
 
BAHAR SORROW
 
Ey karanlık uzun kışın hayaleti
İlkbaharda gözlerimle oynama!
Dayanılmaz ayrılık acısı
Yeşil, çimenli yüzlerde kaynıyor!
 
İlkbaharda biraz ... biraz rahatlık
Şeftalinin güzel, kırmızı yüzü,
Kanmayın
Başını sallayan genç adamın sözüne.
 
Önümde gülümseyen yumuşak kız
Mavi bir çimin ortasında bir çiçektir.
Çok ağladım... gençliğimi çiz üst üste
Ve önümdeki güzel kız bir pislik!
 
Bahar… Bülbül şarkı söylemiyor,
Tanburumun dili yok.
O güzel bir kız.
Neden, hiç umudum yok.
 
Dilimde her baharın şarkısı
Kalbimdeki her güzelliğin aşkı
Gözlerimdeki her kederden bir çığlık,
Yüzümde bir aldatmaca işareti.
 
Baharda ağlayan tek kişi ben miyim?
Her umutta aldatılan tek kişi ben miyim?
Göğüslerimi deldiren tek kişi ben miyim?
Tek sevinçli ben değil miyim?
Ey baharın göz alıcı gelini,
Neden ağlatıyorsun beni …
 
EYLEMİN ÖLÜMÜ
 
Kalbimde ağlayan melekler kimler? 
Doğu'nun anneleri, gençler mi? 
Önümde ağlayan bu ruhlar kim? 
Köleler ülkenizin insanları mı?
 
Neden seslerinde 
Geçmiş yüzyılların tonu ağlıyor mu? 
Neden kader oyununda 
Her yürüyüş bir ustura gibi kalbimi delip geçiyor mu?
 
Uzayın hayal gücü mavidir 
Düşman tüm umutları mı gömdü? 
Ülke sürekli esaret altında mı? 
Zihninde parlayan mumlar söndü mü?
 
Gecenin ölümcül karanlığı 
Kurtuluş yıldızını mı hayal etti? 
Pek çok mahkumun hakkı, hakkı 
Yere bir avuç kurban mı verildi?
 
Ahim ateşinin ışınları, 
Doğu'nun göğsünde bir tane bulamıyor musunuz? 
Göğsümün kükremesi
Kırılan kalplere gülmez misin?
 
SEVDİĞİNİZ ZAMAN
 
Sen güzelliklerin kraliçesisin
Bunu gözlerinden okudum.
Geleceğimin havada olduğunu okudum
Hayal gücümden altın bir kafes yaptım.
 
Günahkarlar kulaklarıma şarkı söyledi
Konuşmaktan yoruldum, bitmedi ...
Bülbül geceleri acı içinde ağladı
Acının sonu bitmedi
 
Gözlerinizdeki hikayenin içeriği,
Şairken ağlardım.
Bu benim eski yaralı kalbim
Keşke satırları okuyabilseydim.
 
Hayal gücümün kıpkırmızı giyinmiş
Perileri, telaşları gördün mü?
Çiçeklerin dikildiği yollardan
Evrende mi yaşıyorsun?
 
Yoluna bir şiir söylerken solmuş bir yaprak,
Kulaklarıma müzik getiriyor.
Senin müzikal sesin
Bu beni sevdiğin anlamına mı geliyor?
 
KALANDAR AŞK
 
Aşk sarayı geniş olduğu için yolumu kaybettim
Yüzyıllardır bu tehlikeli yolda sıkışıp kaldım.
 
Karaşma denizini gördüm, hassasiyet dalgası yok 
Felaketten habersiz, onu kolundan vurdum.
 
Garip bir dünya bu aşk dünyası sevgili dostlar. 
O dünyayı boşuna sattım.
 
Çiçek bahçesinde bülbülü okurken kalbim kanıyor, 
Gözlerimden yaşlar doldu ve acı çekiyordum.
 
Dünyayı bir kaya gibi dolaştım ama yer bulamadım. 
Keder ve acılarla kulübeme döndüm.
 
Aşkın göğünde güzel bir Cholpon oldum arkadaşlar, 
Güneş ışığına dayanamadım ve yere düştüm.
 
ELİNİ VER
 
O titreyen el ile bana elini ver, sonra tekrar
Kısa, sonra artık o ellere dokunmak yok.
Son kez gözlerini benden al
Göğsüme kirpiklerin peşinden bir kariyer atsın.
 
Hala gökyüzünde bize bakan yıldızın
Kör yüzü ayrılığın düşmesiyle sarardı.
Git, yıldız uçar, yalnızlığa atılır
Akciğerlerinize hayat vermeyen gün ışığı.
 
Bana kariyerinden sonra elini ver, ben yalnızım
Atı okuduktan sonra kariyer, göğsümde ağrı.
 
FANTEZİ
 
Kalpteki aşk kıvılcımı
Aklımın bir köşesine saklandım.
Kıvılcımın gücüne iç çekti
İyileşemeyen ciddi bir yaram var.
 
Mutluluk al dediğini duydum
Dua çağrısının şeytani olduğunu sanıyordum
Öyleyse mutluluk veren meleğe
Çeşitli efsanelere anlattım ...
 
Saçının oynadığını duydu
Ben de "Efsaneler boşuna" dedim.
Bu sözler kulağıma ulaştı:
"Geçtim" dedi, "kanlı, serumlu suda..."
 
Beyaz-beyaz, demiş efsanelerin sultanı, -
Tahtın, mutluluğun içinde seni bekliyor.
Serum altında, kanlı sular
Siyah giymek ruhu parlatır.
 
Defol şeytan, ağladım ... korkarım ...
Ket-ket. Kılıç kırıldı, kalkan delindi.
Görüyor musun Ben ezildim, uzanıyorum
Başıma bela dağı düştü.
 
Son nefes, son dinlenme, ey ​​melek,
Gelin, bir bakın ve bırakın gökyüzü düşsün.
 
GİZLER ...
 
I
 
Elimde bir demet saç
Buruşturayım mı, açayım mı?
Göğsümde bir sır olarak saklıyorsun,
Bunu bir sır olarak mı saklamalıyım yoksa ifşa mı etmeliyim?
 
Tıraşlı saç serpin,
Nar yüzlerini kime tutuyorsun?
Kendinize şunu söyleyin: 'Sadakatleri yok!' dedin
Neden onları tekrar bekliyorsun?
 
II
 
Vücudun açık koynumda
Kılıcın kokusunu bile almazsan, -
Yaklaşma bana, ah yaşayan öpücük! —
Seviyorum dediğin yalan!
 
GALDER
 
Ben bir dutorla doğmuş yaşlı bir deliyim.
Kuzenimle hep yanıyorum.
 
Yoksulları kalplerinde besliyorum
İyi vakit geçirmeyen insanlardan bıktım.
 
Dutorun dizelerinde saklanırsam,
Perdelerin her biri bir keder mesajıdır.
 
Perdelerde yürüyen bir adamın parmakları
Göğsüme çok baskı yapıyor, bu yüzden yoruluyor.
 
İki teli çekmek ve parmakları durmadan çaprazlamak,
"Galdir" bu tellerde ağlamaz.
 
Valiler, memurlar, krallar ve hükümdarlarla işim yok;
Sempatik çocuklarla her zaman beraberim!
 
Bütün üzüntüler benim gibi çıldıracak
Bu yüzden köleye 'Galdir' adını verdiler.
 
SÖZİM
 
Nefret diyarından göç ettim, 
Ulfat diyarına yerleştim, 
Yüzümü çiçeğe çevirdim, çimene değil, 
ilahi zevklerle doluyum
Bülbüllerin aşkı övdüğü an!
 
Gözyaşlarımdan çiçek hastalığı, 
Heceli düşüncelerimden, 
Yüreğimin nazik şarkılarından, 
Aşk yayılımımdan
Cennet terk edilmiş bir ruhtur.
 
Kan dillere hücum eder, 
Ruhlar boş yuvalara girer, 
dikenli çiçek çiçek hastalığı, 
Hakikat yolu gerçekten bir yoldur
Ruhların bana dokunduğu günlerde! ..
 
* * *
 
Bir tutam saçın elimde, 
Eğilip öpeyim mi? 
Göğsümde bir sır olarak saklıyorsun, 
Bunu bir sır olarak mı saklamalıyım yoksa yaymalı mıyım?
 
Tıraşlı saç serpin, 
Nar yüzlerini kime tutuyorsun? 
"Sadakatleri yok!" dedin 
Neden onları bekliyorsun?
 
Tüm vücudun açık koynumda 
Kalp kokmuyorsa, 
Yaklaşma bana, ah yaşayan öpücük! 
"Seviyorum" dediğin yalan!
 
İNSANLAR
 
İnsanlar denizdir
İnsanlar dalgadır,
İnsanlar güçtür
İnsanlar asi
İnsanlar ateştir, insanlar intikamdır...
Halk tedirginse benim gücüm yok dursunlar.
Gücüm yok, bırakın halk arzunuzu yok etsin.
Halkın isyanı krallığı yok etti,
İnsanlar istedi, taç ve tahtlar düştü ...
 
Halkın iradesi: Bu ülke özgür olsun, 
Başındaki gölge gitsin, 
Biri karışır, biri köpürür, biri kaynar, 
Biri çabalar, bir yarda, biri oynar, 
Yoksulluğu ve açlığı giderir, 
Vatanına her şeyini verir...
 
İnsanlardan tüm gücü alalım, 
Kucaklaşalım ve insanlara girelim!
 
* * *
 
Hayal gücü, hayal gücü... Yalnız hayal gücü güzeldir, 
Gerçeğin gözlerinden korkarım. 
Hayali yıldızlar, aksiyon, 
Ateşimi yakmayı seviyorum. 
Güzel fantezi, gel kafamda çiçeklerle oyna 
Dileklerimi yerine getirin!

Yorum bırak