Bilmeceler (çocuklar için)

ARKADAŞLARLA PAYLAŞ:

Akşamları pamuğa çatıyı yayarsam,
Sabaha kadar tek bir tane kalmadı.
(Star)
Akıllı demir dünyası geçiyor.
(Dünya uydusu)
Boynuzlar var, boğa değil,
Bir eyer var, bir at değil,
İstediğiniz adrese
Teslim edecek, biliyorsun.
(Roket)
Çelik kuşum uçtu.
Bir dakika sonra Aya ulaştı.
(Roket)
Rüzgar gibi koş,
Bacak ve kol yok.
Perde arkasında,
Lambanın yolu.
(Elektrik şoku)
Su tel üzerinde akar, değil
Ateş değil, lamba.
(Elektrik şoku)
Arka arkaya düzenlenmiştir,
Birbirine bağlı.
Birbirlerini izliyorlar,
Sayısız ışık demeti.
(Elektrik direği, akım)
İkamet yerine,
Her yere gitti.
(Elektrik direği, güç kablosu)
Geceleri güneş gibi,
Kunduzu koptokdek.
(Ampul)
Evde bir armut astık,
Her yerde aydınlıktı.
(Ampul)
Onu evimize koydu,
Altın kuş altın kuştur.
Akşam uyanırsan,
İnsanlar mutlu.
(Ampul)
Ayağın tabanı,
Kafasına şapka,
Şapkanın altından
Bir bak.
(Masa lambası)
Bir fırın var, baca yok,
Kömür borusu yok.
(Elektrikli ocak)
Acı kırmızı meyvenin artması,
Beyaz Denizde yüzen bir gemi.
(Demir)
Yaz dışında, loş ateş,
Evimizde buz, don.
(Buzdolabı)
Harika bir ofis, her zaman içeride bir kış.
(Buzdolabı)
Tinmas one,
Bin kere dinle.
(Radyo)
Büyük kutu, gözleri var,
Çok fazla iz var, kelime.
(TV)
Radyo desamı, radyo değil,
Bir film dersem, bu bir film değil.
Kelimeyi duyuyorsun
Sen de kendini görüyorsun.
(TV)
Ölü, dinler,
Kulpsuz, yazar,
Aptal, konuşuyor.
(Kayıt cihazı)
Bir deve, bir yıldırım var,
Bütün yer parlak.
(Traktör)
Bir gemi denizde yüzüyor,
Seri altını uzatır.
(Pamuk toplama makinesi)
Orak yok,
Toplanacak çivi yok.
Tahıl torbalarda olacak,
Öğütür, örgü yoktur.
(Kompleksler)
Kükreyen değirmen,
Ama değirmen değil.
Uçuşları garip,
Ama açgözlü değil.
(Hava)
Gur-gur etar, uçan ketar,
İnsanlar ülkeden ülkeye seyahat ediyor.
(Hava)
Uzaklara uçsa bile,
Kanatlarını çırpmıyor.
(Hava)
Bir ata bindim,
Dağ kayasına koştum.
(Hava)
Kol ve bacak yok,
Ne gözler ne de kulaklar,
Ama ona bir adım daha yakın
Dünya, Oyu, Zuhro.
(Uzay)
Tekerlekli lokomotif,
Tren çok güzel.
Denizlerde yüzüyor,
Balıkların ötesine geçer.
(Parakhod)
Uzun bir merdiven,
Bir karavan geçiyor.
(Demiryolu, tren)
Küçük bir demirde,
Rüzgar gibi esiyor.
Sahiplerim gelsin
Daima bekliyorum.
(tramvay)
Gözleri parıldadı,
Titriyor.
(Araç)
Yaz aylarında,
Kışın çuval.
(Bisiklet)
Yüksek demir ev yürüyor,
Burun dağları sürüyor.
(Ekskavatör)
Eğer içeride durursan, ayağa kalk
Onu zirvelere götür.
(Asansör)
Bir ev var:
Körü körüne girersiniz,
Gözlerle çıkıyorsun.
(Okul)
Evimiz ışıktan yapılmış,
Bizden öğrenin,
Öğretim sizden.
(Okul, öğrenci, öğretmen)
Antep fıstığı dolu kutu,
Aç dostum.
Söylemesi zor olan pek çok tür var.
Her an alın.
(Kitap)
Elle dikilmiş,
Gözle yazılmış,
Ağız çevresine sarılır.
(Defter, yazı)
Farklı renkler,
Adı aynı.
(Renkli kurşun kalem)
Çelik dil küreği,
Konuşamayan kağıt.
(Pen)
Aynı,
Bu hangi mektup?
("Sh" harfi)
Nefes alamıyorsanız,
Kimsenin yoldan geçmesine izin vermeyecek.
(Virgül)
Tim black küçük nokta,
Hemen yolda durun.
(Point)
Orak şeklinde bir orak,
Her zaman sorgulandı.
(Soru işareti)
Aynı mirza terakka,
Daima yolda durun.
(Ünlem işareti)
Bir şehir var, insan yok,
Bir nehir var, su yok.
(Map)
Altın defter,
Inci kelimeler içinde.
(Diploma)
Elleri yok, tabağı var,
Şarkı iç açıcı.
(Kayıt çalar)
Bir tepsi var, ekmek yok,
Şarkıcı, ruh yok.
(Kayıt çalar)
Biraz zaman alıyor,
Gölgeniz kalacak.
(Kamera)
Tohumsuz karpuzum var,
Bıçakla kesilmez.
Kesdiğinizde bile
Zevk alınamaz.
(Toplar)
Kardeşim gibi,
Asla gözlerini kapatma.
(Bebek)
Düğünüm var, ağlamıyorum,
Yaz aylarında çalışmaz.
(Çan)
Sualtı barınağı,
Mızrakını avına fırlattı.
(Olta)
Suya koyarsam batmaz,
Balık da yutmaz.
(Olta)
Üstte mavi masa örtüsü,
Shirmoy ekmek masanın üzerinde.
Shirmoy bir parça ekmek,
Asla yıkılmaz.
(Gökyüzü, ay)
Gün boyunca kapalı,
Geceleri yanamazsın.
(Güneş)
Dünyayı dolaşıyorlar ve birbirlerini takip ediyorlar,
Yıldızlar tarafından izleniyorlar.
(Güneş, ay)
Kılıç gökyüzünde parlıyor,
Sudaki yansıma parlıyor.
(AA)
Devrilmiş mavi bir tencerede
Altın sikke kaynar.
(Gökyüzü, yıldız)
Gün boyunca yataklar örtülüdür,
Geceleri açık uyuyor.
(Star)
Annem gece dışarı çıkıyor,
Binlerce çocuk.
Saklanma korkusu için
Babası geldiğinde.
(Ay, yıldız, güneş)
Bacak yok, kol yok,
Acele etti.
Büyük dünyanın derinliklerinden,
Merhaba, çıkar şunu.
(Spring)
Beyaz saçlı kafalar,
Nehir genç olacak.
(Karlı Dağ)
Çocuk geliyor, çocuk geliyor,
Birincisi nezaket,
Ağaçları okşayarak,
Çiçekten bir kolye geliyor.
(Spring)
Kışın beyaz çiçekler,
İlkbaharda yağmur yağar.
Rüzgar estiğinde,
Tumtaraqay kaçar.
(Bulut)
Gökyüzü ışığı
Yaktı ve dışarı çıktı.
(Yıldırım)
Gökyüzünde Chirmandasi,
Yerde dans et, her yerde.
(Gök gürültüsü, yağmur)
Kova yok, su serpin,
Dut ağacı gibi yayılır.
(Bulut, yağmur)
Yere düştüğünde çamur yapar,
Çiftçileri zengin yapar.
(Yağmur)
Büyük bir kova delindi,
İçinden çok su döküldü.
(Yağmur)
Bir çıkış yolu var,
Gökyüzüne çık.
(Gökkuşağı)
Gümüş zemin,
Soğukta şeker.
Suyu içermeyen novvot,
Ödeyemeyeceğiniz bir şehir bulun.
(Kar)
Ocak büyükbabası novvot sattı,
Onu almakta zorlandım.
(Ice)

Yorum bırak